Ölümü Yaşayıp Yeniden Dirilmek

Rüyada ölümü yaşamak ve tekrar dirilmek

Bu rüya 1980 yılında, o yıllarda henüz 20 yaşında olan bir üniversite öğrencisi tarafından görülmüş olup, o gencin hayatını kurtarmış ve inanılması güç gelişmelere sebep olmuştur. Burada yazılanlar virgülüne kadar doğrudur.

Rüyamda neresi olduğunu bilmediğim ancak cami, kilise, sinagog benzeri bir ibadethane gibi yerde bir yatakta yatıyorum. Ayaklarım din adamının yer aldığı tarafa doğru. Başım bir yastıkta, üzerimde bir yorgan var ve sadece yüzüm yorganın dışında. Çok çok üşüdüğümü, vücudumun saçlarımdan ayak uçlarına doğru kademe kademe soğuduğunu hissediyorum. Sesim çıkmıyor, vücudumun hiç bir yerini kımıldatamıyorum. Galiba ölüyorum. Ölüm dedikleri bu olsa diye düşünüyorum ve ölümün hiçte korkulacak bir şey olmadığını düşünüyorum.

Vücudumun soğuması ayaklarıma yaklaştığında, bir kaç saniye içinde 20 yıllık hayatım gözlerimin önünden geçiverdi. Sevinçlerim üzüntülerim, hayallerim hayal kırıklıklarım, pişmanlıklarım, her şey ama her şey bir film şeridi gibi gözlerimin önünden geçti.

Göz kapaklarımı açık tutmakta zorlanıyordum, gözlerim kapanmaya başlamıştı. Karşımda hayal meyal bir şeyler görmeye başladım. İbadethanenin içinde karşı tarafımda balkon gibi bir yer vardı ve yıllar önce vefat etmiş sevgili babaannem bembeyaz kıyafet içinde, duvarın içinden, uçarak, süzülerek balkona geldi. Şaşırmıştım. Galiba öldüm beni götürmeye geldiler diye düşündüm.

Tam o sırada yine yıllar önce vefat etmiş olan değerli din adamı sevgili dedem ve yıllar önce vefat etmiş olan sevgili amcam da duvarların içinden süzülerek bembeyaz elbiseleri ile karşımdaki balkon gibi yere geldiler. Dedem babaannemin sağına, amcam soluna geldi. Üçünün de yüzlerinde insanın içini ısıtan, huzur veren bir nur vardı.

Hiç bir şey konuşmadık, hiçbir şey söylemediler, sadece bir kaç saniye bakıştık. Ancak gözlerinin içinde hayatım boyunca unutamayacağım bir sıcaklık vardı. Vücudum ısınmaya başladı. Ellerim ayaklarım karıncalanmaya başladı. Göz kapaklarımı oynatmaya başlamıştım, parmaklarımı hareket ettirebiliyordum.

Ayak uçlarımdan başlayan vücudumdaki ısınma yüzüme geldiğinde yanaklarımın ısındığını hissettiğim anda rahmetli dedem, babaannem ve amcam beyaz kıyafetleriyle melekler gibi süzülerek, geriye gidip duvarlardan geçerek orayı terk ettiler. Onların gittiği, beni yanlarına almadıkları için çok üzülmüştüm.

Uyandığımda koma halinde idim, Bağırmışım. Bekar evinde beraber kaldığımız üniversite öğrencisi arkadaşlarım odama koşarak geldiler. Terlemek nedeniyle yatağım ve yorganım kovalarla su dökülmüş gibi ıslaktı. Beni banyoya götürdüler, duş aldım, elbiselerimi değiştirdim. Tekrar yatmadık, arkadaşlarıma rüyamı anlattım. Tevfik isimli arkadaşım gördüğüm rüyanın çok önemli olduğunu mutlaka iyi birine bunun anlamını sormamız gerektiğini söyledi.

Sabah olduğunda önce hepimiz işlerimize, akşamda üniversite eğitim aldığımız okullarımıza gittik. Okulda, işte, tüm arkadaşlarımıza iyi rüya tabiri yapan birini sorduk ve İlahiyat Fakültesi mezunu bir hocanın adını verdiler. Sirkecideki bir camide görev yapan bu hocayı ziyaret edip rüyamı anlattım. Hocamın söyledikleri karşısında şok oldum.

Değerli hocamın bana anlattığı, hayatımın akışını değiştiren rüya açıklaması aşağıdadır.

1980 yılında Hocamın bana yaptığı açıklamayı elimden geldiğince aslı gibi aktarmaya çalışıyorum.

“Gördüğün rüya senin bir isyan içinde olduğunu gösteriyor. Umarım Allah’ı inkar etmedin, onun emirlerine karşı gelmedin. Sen akıllı bir gençsin, Allah’ı inkar etmiş olabileceğine olasılık vermiyorum ama onun emirlerine güçlü bir isyanın veya karşı gelişin var. İnşallah onun kullarına en büyük emaneti olan canına kıymaya kalkmadın veya aklından geçirmedin.

Bu isyanın ne ise derhal tövbe et, ne sıkıntın varsa Allah’tan yardım dile. Onun istediği gibi bir kul ol, o sana yardım edecek, yol gösterecek ne sıkıntın varsa çözecektir. Ondan başka kimsemiz yoktur.”

Bu rüyayı sakın başkalarına anlatma, böyle rüya sadece çok özel insanlar tarafından görülür.

Rüyanın ve yorumunun daha iyi anlaşılabilmesi için o günkü içinde bulunduğum durumu ve bu rüyayı gördüğüm günleri izleyen günlerde yaşadığım inanılmaz olayları siz değerli dostlarımla paylaşmak istiyorum.

Dar gelirli bir ailenin çocuğu idim. Çocukluğumda “ÜSTÜN ZEKALI” denilen grupta bir çocuk idim. İlkokul ve ortaokul eğitimim eşsiz başarılarla geçti. Liseye geldiğimde liseye yazıldım. Fakat babamın dar gelirli olduğunu bildiğimden, hemen iş hayatına atılıp para kazanmak, kardeşlerimin okumasına yardımcı olmak için liseye 2 ay devam edip, liseyi bırakıp akşam sanat okuluna kayıt oldum. 3 yıl gündüz çalışıp akşam okula gittim. Bilindiği gibi sanat okullarında fen bilimleri eğitimi zayıf, üstelik gece bölümünde hemen hemen hiç yok idi.

Sanat okulu bittiğinde, sınavlara girerek aileme 8 saat uzaklıkta bir şehirde, henüz 18 yaşında iken, bir devlet kurumunda teknisyen olarak işe başladım. 2 yıl boyunca evde üniversite sınavlarına hazırlandım ve para biriktirdim. İkinci yıl en çok istediğim bölüm olan ülkenin en tanınmış, en saygın üniversitelerinden birinin elektronik mühendisliği Akşam bölümünü derece ile kazandım. O yıldaki puanım ile hemen hemen tüm üniversitelerin mühendislik bölümünü kazanabiliyorum. Ailem, özellikle babam ve kimi yakınlarım ÜNİVERSİTE’Yİ OKUYUP NE YAPACAKSIN, BAK DEVLET KAPISINDA HARİKA İŞİN VAR, OTUR OTURDUĞUN YERDE diyorlardı.

1980 yılında eğitim için işimden istifa edip İstanbul’a geldim. İlk yıl çalışmadım. Beni idare edecek param vardı. Sadece ders çalışıp sanat okulundaki eksik bilgilerimi tamamlamalıydım.

Ancak okulda işler hiçte umduğum gibi gitmiyordu. Kimya, Yüksek matematik derslerinden HİÇ BİR ŞEY anlamıyordum. Yüksek matematik dersinde hocamız diferansiyel, integral, türevden bahsediyor ben ise onları ilk kez duyuyordum. Hele hele kimya dersi benim için tam bir işkence idi. Sanat okulunda HİÇ KİMYA GÖRMEMİŞTİM….ÇÜNKÜ KİMYA DERSİ YOKTU. Ortaokulda gördüğüm kimya bilgileri ise çok yetersizdi.

Ne kadar çalışırsam çalışayım yetişme imkanım yoktu. Sınıf arkadaşlarıma soru sorduğumda beni aşağılıyor, dalga geçiyorlardı. Bu kadar bilgisiz olmam karşısında bu yüksek puanı nasıl aldığımı sorguluyor, üniversite sınavında zar atıp atmadığı soruyorlardı. Üniversite sınavını GENEL YETENEK SORULARI sayesinde kazanmıştım. Hatırladığım kadarıyla genel yetenekte TÜRKİYE BİRİNCİSİYDİM. BAŞARI ORANIM %100 idi. Fizikten 10 – 15, Matematikten 10 – 12 yanıt yaparak bu yüksek puanı kazanmıştım.

Her geçen gün bunalıma giriyordum. Üniversite mezunu bir yakınıma ne yapabileceğimi danıştığımda benimle biraz dalga geçerek “kendimi bu kadar üzmemem, herkesin üniversite mezunu olması gerekmediği, bu ülkenin teknisyenlere de gereksinimi olduğunu” söylemesi beni iyice üzmüştü.

Okul gittikçe kötüye gidiyordu. O kadar hayalim, gayretim, zamanım, param ve önemlisi gururum büyük zarar görecekti. Kendimi, ailemi, yaradılışı sorgulamaya başladım. Ailemin imkanlarının kısıtlı olması beni isyan ettiriyordu. Çocuklarına istedikleri eğitimi veremeyecek insanlar neden çocuk sahibi olurlar diye babama öfke kusuyordum.

Yaradılışa isyan etmeye başlamıştım. “Neden” diyordum. “Bizler neden bu dünyaya geldik? Bir insan çaba gösterip, makul hayallerde bulunursa, neden bunlara kavuşamaz? bu insanlar dünyaya acı çekmeye, sürünmeye mi geliyorlar? Yoksa burası aslında cehennem mi diyordum” Bu sorgularım birkaç ay sürdü.

Sonunda bu dünyada namuslu, dürüst, çalışkan insanlara yer olmadığına karar verdim ve intiharı düşündüm. Bekar öğrenci evinde yalnız olduğum bir hafta sonu bir kutu uyku hapı içerek hayatıma son vermeyi denedim. Ancak ölmedim. Midemde dayanılmaz bulantılar ile yediklerimi çıkardım, bu ilacın etkisini azaltmıştı, ölmedim sadece 48 saat boyunca kesintisiz uyumuşum.

Bu intihar denemesi hayatımı tümden altüst etmişti. Kendimi dahada başarısız görmeye başlamıştım. Hayatıma kesinlikle son verecek intihar yöntemi araştırırken bu rüyayı gördüm.

RÜYA AÇIKLAMASINI ALDIĞIM GÜNDEN SONRA YAŞADIĞIM İNANILMAZ OLAYLAR.
Hocamın yanından ayrıldıktan sonra içimi bir huzur kaplamıştı. Tövbeler ettim, Allah’a yalvardım, beni doğru yoldan ayırmaması, bana yardım etmesi için dualar ettim.

Kuranı-ı kerimin Türkçe mealini okumaya başladım. Okudukça zihnim berraklaşıyor, vücudum hafifliyor, kendimi iyi hissediyordum. Ailem ve yaradılış hakkındaki düşüncelerim nedeniyle kendimden utandığımı hissediyordum. Tüm o kötü düşüncelerim için tövbe ettim.

Birkaç gün sonra bende bir değişikler başladı. Özellikle FİZİK, KİMYA, YÜKSEK MATEMATİK – ANALİZ VE SENTEZ derslerinde okuduğum kitapları anlamaya başlamıştım. İlk birkaç vize sınavında hep 0 – SIFIR NOT almıştım ve sene sonu sınavlarına katılabilmek için vize almam imkansız gibi idi. Büyük ihtimalle bu dersleri bir daha okuyacak, ondan sonrada OKULDAN ATILACAKTIM. Ancak o günden sonra zaten yüksek olan zeka kapasitemle bilgileri emmeye başlamıştım.

Okulda yerinde duramayan bir öğrenci olmuştum. Sürekli okuyor, çalışıyor, sorular soruyor ve inanılmaz bir süratle öğreniyordum.

İNANILMAZ ŞEYLER OLMAYA BAŞLADI.

SINAVLARDA SORULACAK SORULARI RÜYAMDA GÖRMEYE BAŞLADIM. EVET OKUDUKLARINIZ TAMAMEN GERÇEK.
SINAVDA SORULACAK SORULARI RÜYAMDA GÖRÜYORDUM. SABAH KALKTIĞIMDA O SORULARA ÇALIŞIYOR, AKŞAM SINAVDA HEP TAM PUAN ALIYORDUM. KİMYA – MATEMATİK SINAVLARINDA HEP SIFIR ALIRKEN ŞİMDİ 100 PUAN ALMAK, HOCALAR DAHİL HERKESİN DİKKATİNİ ÇEKMİŞTİ.

RÜYALARIMDA BUNU HİÇ KİMSEYE SÖYLEMEMEM BELİRTİLİYORDU. ANCAK BEN, BANA BENZER SIKINTILARI OLAN, ÖZELLİKLE EVLİ BARKLI, ÇOCUĞU OLAN VE ZOR ŞARTLARDA GÜNDÜZ ÇALIŞIP, AKŞAM OKUMAYA ÇALIŞAN ARKADAŞLARIMA DİREKT SORUYU DEĞİL, SORULARIN HANGİ KONULARDAN GELEBİLECEĞİNİ SÖYLÜYORDUM.

ÜNİVERSİTENİN İLK YILINI RÜYAMDA GÖRDÜĞÜM SORULAR SAYESİNDE TAKINTISIZ GEÇTİM. İKİNCİ VE DAHA SONRAKİ YILLARDA DERSLERİ O KADAR İYİ TAKİP EDİYORDUM Kİ RÜYAMDA GÖRMESEM BİLE SINAVI GEÇECEK DURUMDAYDIM.

5 YILLIK ÜNİVERSİTE EĞİTİMİMDE, 80 KİŞİLİK SINIFTA, TÜM DERSLERİ 1 KEZ OKUYARAK, ZAMANINDA MEZUN OLAN TEK KİŞİ BEN OLMUŞTUM.

BUNLAR TAMAMEN GERÇEKTİR, GÖRDÜĞÜM RÜYA ve ALLAH’IN İZNİYLE DOĞRU YOLU BULMUŞTUM.

SİZLERLE PAYLAŞAMAYACAĞIM BAŞKA ÇOK BÜYÜK SIRLARIM DAHA OLDU. SİZLERE SADECE ŞU KADARINI SÖYLEYEBİLİRİM:

* İNANIN,
* İSTEYİN,
* HARAMDAN UZAK DURARAK DOĞRU YOLDA ÇABA GÖSTERİN,
* İSTEKLERİNİZE KAVUŞTUĞUNUZU GÖRECEKSİNİZ.

GERÇEKTEN İSTEYİN VE DUANIZI EKSİK ETMEYİN.